Süleymaniye Camii ve Külliyesi: Mimar Sinan’ın Kalfalık Eseri
Osmanlı Mimarisinin en görkemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii, 1551–1558 yılları arasında, 4000
alana inşa edilmiştir. Şehrin siluetini taçlandıran bu şaheser, Kanuni Sultan Süleyman adına Koca Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Mimar Sinan, bu yapıyı meslek hayatının en önemli aşaması olan kalfalık devri eseri olarak nitelendirmiştir.Süleymaniye, sadece bir ibadethane olarak değil, etrafındaki yapılarla birlikte tam teşekküllü bir şehir kompleksi, yani bir külliye olarak planlanmıştır.
Süleymaniye Külliyesi: Bir Sosyal Kompleks

Adres:
Süleymaniye Mah.
34116 Fatih/İstanbul
Koordinat:
41.016737, 28.963137
Enlem: 41°1′0.25″N (41.016737)
Boylam: 28°57′47.29″E (28.963137)
Yapılış Tarihi: 1551 – 1558
Yaptıran: Kanuni Sultan Süleyman
Tadilat: Restorasyon yapılarak hizmete açıldı
Mimar: Mimar Sinan
Mimari: Osmanlı
Minare: 4
Kaç m²: 4000 m²
Süleymaniye Camii Külliyesi, dönemin en kapsamlı yapılar topluluğundan biridir. Merkezi cami olan bu külliye; medrese, kütüphane, hastane (darüşşifa), hamam, imaret (aşevi), hazire (mezarlık) ve dükkanlar gibi birçok farklı işlevi bir araya getirir.
Külliye’nin Konumu ve Sembolizmi:
- İstanbul’un en yüksek tepesine inşa edilmiştir. Bu tepeden Haliç, Marmara, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi manzarası görülür.
- Camiye bitişik olan iki minare üçer şerefeli (76 m), avludaki iki minare ise ikişer şerefelidir (56 m).
- Kanuni Sultan Süleyman, İstanbul fethinden sonraki dördüncü Osmanlı padişahı olduğu için cami dört minareli inşa edilmiştir.
- Osmanlı’nın onuncu padişahı olması sebebiyle bu minarelerde toplam on şerefe bulunmaktadır.
Mimar Sinan’ın Türbesi, Süleymaniye Camii’nin dış avlu duvarlarının hemen karşısında, mütevazı küçük bir yapı olarak yer almaktadır.
Depreme Meydan Okuyan Deha: Süleymaniye Camii’nin Yapısal Sırları
Süleymaniye Camii, yapıldığı tarihten bugüne kadar İstanbul’da yüzü aşkın deprem geçirmesine rağmen duvarlarında küçük bir çatlak bile oluşmamasıyla ünlüdür. Bu dayanıklılığın temelinde, Mimar Sinan’ın uyguladığı dahi teknikler yatar:
- Zemin Güçlendirme: Kum ve çakıl karışımı zemine detaylı drenaj çalışmaları eklenmiştir.
- Temel Bekletme: Yapımda kullanılacak tüm taş malzemeler zemine yayılarak 1549 yılında temeli atılmış ve zemin sertleşmesi için iki yıl beklenmiştir.
- Fil Ayakları: Cami, her biri otuzar ton ağırlığında olan 4 dev fil ayağına oturtulmuştur.
Cevahir Minare Efsanesi ve Kanuni’nin Gururu
Zeminin sertleşmesi beklenirken, inşaatın durduğunu sanan İran Şahı Tahmasb, gösteriş yapmak amacıyla Kanuni’ye değerli mallarla yüklü bir kervan ve mücevherlerle dolu bir kutu gönderir. Kanuni, bu gösterişe karşılık elçinin gözü önünde mücevherleri Mimar Sinan’a vererek, “Tez bunları al, öteki taşlara karıştırıp bina eyle,” der. Bu mücevherler bir minarenin harcına karıştırılır ve bu minare bu yüzden halk arasında “Cevahir minaresi” olarak adlandırılır.
Akustik Mucizesi ve Tarihin İlk Hava Temizleme Sistemi
Mimar Sinan, cami içinde iki önemli teknik özellik kullanmıştır:
- Mükemmel Akustik: Ana kubbeyi destekleyen iki yarım kubbe, aynı zamanda cami akustiğini de sağlamaktadır.
- İs Toplama Odası: Yağ lambalarından çıkan islerin camiyi kirletmemesi için, uygun hava akımı hesaplanarak islerin tek bir noktada toplanması sağlanmıştır. Bu isler, caminin ana giriş kapısı üzerindeki bir odada toplanarak mürekkep yapımında kullanılmıştır.
İlk İçme Suyu İstasyonu: Şadırvanın Hidrolojik Sırrı
Cami avlusunun ortasında yer alan dikdörtgen şeklindeki şadırvan, sadece estetik bir unsur değildir. Şadırvana, o dönemde Istıranca derelerinden getirilen suyun arınması sağlanırdı. Doğal kule prensibiyle oluşturulan hava akımı sayesinde oksijenle arıtılan içme suyu hazırlanıyordu. Bu yönüyle şadırvan, tarihin ilk içme suyu hazırlama istasyonu olarak nitelendirilmektedir.
Yapısal Özellikler ve Süslemeler
Süleymaniye Camii’nin iç mekanında sadelik ön plandadır.
- Giriş ve Avlu: Caminin beş girişi ve ortasında şadırvan bulunan, 28 revakın çevrelediği bir avlusu vardır.
- Kadınlar Bölümü: Giriş ve yan cephelere inşa edilen balkonlar kadınlar için ayrılmıştır.
- Süslemeler: Mihrap duvarındaki pencereler vitrayla süslenmiştir. Caminin hattatı Hasan Çelebi’dir. Mihrabın iki tarafındaki çini madalyonlarda Fetih Suresi, ana kubbenin ortasında ise Nur Suresi yazılıdır.
- Böcek Koruması: Camilerde örümcek ağına karşı koruyucu olarak kullanılan deve kuşu yumurtalarından on adet, farklı farklı yerlere yerleştirilmiştir.
- Türbeler: Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan’ın hazireleri (türbeleri), camiinin kıble tarafında yer almaktadır.